1. anaa altı ay geçmiş tek bir şiir bile yok
    bu ne biçim atışma sanırım korkan çok
    şiirle ağlatırız gönlümüzün sazını
    ahh geldi eros attı yine bir ok

    her şeyi toplayıp cem edip birleyin
    sonuç sonsuz çıksa da dışarısı yok söyleyin
    b sonsuz gibi bak üst üste iki tane o
    her daim artın, çıkarmayın ve bölmeyin.

    kendinden başla mesela sürekli toplamaya
    bir zamanlar giderdik yürüyerek bile aya
    ay olanlar dönecek dünyanın etrafında
    ister dağ taş olsun dünya, isterse sade kaya
  2. ateş benim kanadım, kanatsız uçamam
    bir o içinde ateş birazdan işi tamam
    atın geldi mi sana götürdü mü cennete
    yoksa sana gelen şey uçamayan şu lamam?
  3. bil ki akınburak akıl vicdan kazanacak
    ama ateşi önemse, bu yola baş koyacak
    dört melekli asiyi bekliyor şimdi herkes
    ateş bilir işini dünyaya ay olacak.
  4. çok güzel çizersin güzel ruhlu victoria
    adın gibi zafere koşmak isteriz hayırla
    biraz dikta iyi gelir diyor şimdi dünya
    katılmasam da eğilirim onun bu kararında

    yüksek ateş iyidir aslında akınburak
    mikrobu atmak için çalışır bilmeden durdurak
    ayakkabını çıkar başka şey istemez dağ ı tur
    ben hayır diyeceğim umarım çıkmaz kurak
  5. ahh biberbey gönül yarasıdır senin dediğin
    merhemi yoktur onun tekrar eder bildiğin
    merhem merhemetle bir bağışla sevdiğini
    kat bildiğin ne varsa bir zamanlar sildiğin

    victoria boyun eğmezler kazanır zaten seni
    resmin kadar güzel ruhun tanıdı mı sendeki beni
    her şeyin içinde sen, içle dış hep bir olmuş
    sadece bir çıkıyor çarpınca boyu eni
  6. çamuru pişirmek için gereklidir ateş
    cahim bu yüzden var altta kap üstte güneş
    eşleşenler eşsizdir, ihtiyaç kalmaz başkaya
    ne mutlu ay olmuşum dünya olmuş bana eş

    merak etme victoriam sıra akıl vicdanda
    oku anlat aydınlat bırakma kimseyi darda
    roman yazarı, müzik besteciyi anlatır
    resim ise yapanı piksel olmuşum orda
  7. göz sadece kendini görmek istedi
    o her şeyi gören göz, her şeyi bilen
    kendini mi bilmeyecekti?
    tanık olmak kendine.
    zaman bir ilüzyondu
    mekan, yalan ve dolan
    kanma, aldanma, ayırıcı
    ayırmakta iken seni benden
    ne sen varsın ne de ben.
    kulaç, atmalı mıyım sana?
    neden, yüzmek keyifli değil mi?
    yoruldum.
    tekdüze, yaşamım, tek, düze düze
    geçmekte zaman
    ağaran saçlar mı yıllanmışlığım
    yoksa dönen dünyanın dönüş sayısı mı?
    sahi dönmemen için ne yaptım?
    ayaklarım soğuk, vücudum sıcakken
    adrenalin denen ucube kaplarken
    bedenim, ruhum sızlamayı keser mi sandın?
    acı, acı, acı.
    boşluk bu, dolduramadım, başkasıyla
    başkası da yok halbuki
    kendimle dolduramadım.
    acı,
    yitik bir yaşam mı
    kazanmak ama neyi?
    her halükarda eninde sonunda kaybedeniyiz yaşamın
    ölerek
    çürüyerek
    bana kazanacağız deme.
    kaybetmeye geldik kendimizi
    yitirmeye
    kaybederek nasıl kazanırım?
    öğrenmek.
    aç bir fil gibiyim
    binlerce gereksiz şeyle dolu zihnim.
    öğrenmek, bilmek.
    neyi üstad?
    niye kendimi bilmek bu kadar önemli?
  8. o anda içimden geldiği gibi yazdım
    düşünmeden gönlümün içini kazdım
    çıkan toprağı yana atınca akınburak
    yazdığın şeyleri görüp iyice azdım

    zaten şiir köşesi de, hani aşık nerede
    kafiye bile yok ki, bak yazdığın şiirde
    koyacam değil o, koyacağım olmalı
    düzgün yazacaksak atışalım gel hele
  9. çoklu ironi ustası mı ahanda bu gördüğüm
    balerine sarkmış sanki gönlü biraz kördüğüm
    yatınca kabuslar var peşini bırakmaz sonra
    üstünde büyü var senin atılmış sana düğüm.
  10. aşık bilge olmaz shaman efendi
    aşıklar yalnızdır sadece kendi
    madem zor yoldan öğreteceğiz
    ayrılık vaciptir birliği yendi

    aşk ayrılık demek birlikteyken zor
    aşk kül değildir ateşten bir kor
    yanarak bedelini ödeyeceksin
    en güzel kim git mecnuna sor